Pazarlamanın Yeni Dönemi : Covidication

Müşteri kaçıyor, reklam kovalıyor!

Pazarlama yeni bir döneme girdi. Müşteri ile iletişim (communication) boyut değiştirdi ve Covidication’a dönüştü.

Bu dönem bir kısmına hazır olduğumuz bir kısmına ise hızlıca ve mecburen adapte olduğumuz yepyeni bir iletişim dönemi.

Kural şu; Pandemi döneminde evde kalan tüketiciye ilk ve en etkili ulaşan kazanır.

Ya bi salın bizi lütfen diyenleri duyar gibiyim. Ama ne yazık ki sistem öyle çalışmıyor. Sistem bunların tam aksine bırakmama üzerine kurulu.

Önce müşteriye iletişimi yapıp sonra mağazaya beklediğimiz dönemdeydik. Sonra müşteriye iletişim yaparak dijital kanallara beklediğimiz döneme geldik. Şimdi oradan da çıktık müşterinin olduğu her yerden iletişim yapmaya, kapanılan bir kapıdan çıkıp camdan girmeye, oradan çıkıp bacadan girmeye başladık.

Günümüzde pazarlama ekipleri artık tüketiciyi nereden yakalayacağını şaşırmış durumda. Her yerden konuşuyoruz, her şeyi söylüyoruz.

Nerede o eskinin ürün yöneticilerinin ilettiği brief’i alıp bir key visual oluşturan sonra da outdoor mecralara ve dükkanların vitrinlerine göre hazırlayıp bir de televizyon reklamı yaparak süreci tamamladığımız dönemler diyenleri de alalım şuraya.

İletişimin Türü ve Mecrası Değişti

Bugünün dünyasında elimizde dijital iletişim adında bir gerçek var bu başlığın altı neredeyse sizin hayal gücünüz kadar büyük.

Instagram, TikTok, Twitter, Youtube, Influencer, Facebook, Google ads, karşılaştırma siteleri, tv programları, kurumsal basın, kullanıcı blogları, dijital uygulamalar, arama motoru optimizasyonları, akıllı tv platformları gibi bir çok platformda ürün, servis ya da hizmetinizin reklamını yapabilirsiniz.

Bağıra çağıra “benim markam buuuuu” diyebileceğiniz bir yer burası. Ama aynı müşterinin “banane ya” deyip elinin tersiyle iteceği yer de burası. Aman dikkat!

Dijital Medya Harcamaları 2020 yılında 7 milyar TL’yi geçmiş. Toplam medya harcamaları içerisindeki payı da %60’lara dayanmış durumda. Yani eski tip pazarlama iletişimi tahttan indi desek çok da haksızlık etmiş olmayız. İnsanların dışarı çıkamaması, mağaza ziyaretlerinin düşmesi, basılı mecra ve outdoor yatırımlarını da düşürmüş durumda. 2022’de tüketici internet trafiğinin %80’den fazlasının online videolar üzerinden olacağı düşünülüyor. Yani özetle dünya değişiyor, tüketiciye ulaşma yolları değişiyor. Siz samimi olun! Müşteri anlar, vallahi anlar.

İletişimi yapılan her iş iyi midir?

Ya tabi ki değil. Özellikle son zamanlarda yukarıda saydığımız iletişim mecralarının çabuk ulaşılabilir olması sebebiyle buradaki kötü iş yüzdesi de artmış durumda. Her şeyin reklamı yapılmaya başlandı. Tüketiciler kampanya ve indirim bombardımanına tutuluyor. Artık iyi ve kötü arasındaki fark iletişimde fark edilemez hale geliyor. Tüketicilerin %63’ü reklam patlamalarından rahatsız durumda.

Çok paranız varsa güzel bir pazarlama planı oluşturabilir, sözü dinlenen celebrity’ler ile anlaşabilir, iyi influencerlar ile ürününüzü tanıtabilir ve gerçekten ürününüzün satış ya da kullanım rakamlarını yukarı taşıyabilirsiniz.

Bütün şartlar sizden yana, tüketim alışkanlıkları pandemi sebebiyle artmış durumda, internet penetrasyonu %80 bandını aşmış ve dijital ticaretin toplam ticaret içerisindeki payı da %20’lere gelmiş. Dolayısıyla bu plan kısa vadede çalışır. Ama bağlı müşteri yaratmak için yeterli mi?

Ya da sürekli bu kadar reklam verebilecek bütçeyi yaratabilecek misiniz?

Bu cevap kişiden kişiye, kurumdan kuruma değişebilir. Fakat tüketicilerin hayatında bir değer yaratmak, bir sonraki alışverişi garantilemek, ya da eğer bir girişimciyseniz ve üç-altı yıl arasında 500 milyon — 1 milyar dolar değerleme ile yatırım almak istiyorsanız planlarınızı kısa vadeli saman alevleri için değil uzun vadeli kazanımlar yaratmak için oluşturmak zorundasınız.

İletişim artık çok daha önemli bir bilim dalı

Birine çok şey söylemek hiç şey söylemektir. Sisteminizde bulunan 5 milyon kişiye aynı e-mail ile pazarlama yapmak ya da bildirim göndermek tüketiciyi değersiz hissettirmekten başka bir işe yaramayabilir. Bunun karşılığının tüketici tarafından verileceği bir döneme giriyoruz. Bu kadar alternatifi olan tüketici işletmenin gözünün yaşına bakar mı? Kapatır bildirimi, siler programı, oh bitti, gitti.

Geçmiş öğrenimleri bir yana bırakma zamanı geldi. Yine dursun da hobi olarak dursun. Artık tüketiciye nasıl ulaştığımız ve ne söylediğimiz tamamen bir bilime dönüşüyor. Kişiselleştirme de bu işin tam ortasında yer alıyor. Tüketicilerin %80’i kendilerine özel bir iletişim olduğunda daha değerli hissederek ürünü alma eğilime geçiyorlar.

Yapay Zeka modellemeleri ile öğrenen iletişim mecralarının gelişmesi, kanal bazlı taleplerin takip edilerek kullanım alışkanlıklarına göre müşterilere tavsiyelerde bulunulması çok kıymetli. Müşteri memnuniyetleri anlık takip edilerek aksiyon planlarına dönüştürülmeli.

İşimiz zor ama imkansız değil. Önemli olan bu değişim yolculuğuna çıkmaya karar vermek. Gerisi zaten yolda çözülecek.

#iletişim #pazarlama #covidication #yapayzeka